Beşiktaş’ın orta saha oyuncusu Moatasem Al-Musrati, Afrika Uluslar Kupası (AFCON) eleme maçları sırasında Libya’da yaşanan Super Eagles olayını Avrupa medyasının yanlış aktardığını iddia ederek, Nijerya milli takımının tarafını tuttuklarını öne sürdü. Al-Musrati, Beşiktaş’ın önemli defansif orta saha oyuncusu ve eski Libya milli takımı oyuncusu olarak, sosyal medyada Avrupa medyasını eleştiren bir açıklama yaptı.
Olay, Nijerya milli futbol takımı Super Eagles’ın Libya’da 18 saat boyunca kötü koşullarda alıkonulmasıyla başladı. Nijeryalı oyuncular, güvenliğin olmadığı bir havaalanına inmeye zorlandıklarını ve “korkunç” koşullara maruz kaldıklarını açıkladılar. Sonunda Abuja’ya vardıklarında, yaşadıkları zorlukları kamuoyuyla paylaştılar. Özellikle Premier Lig yıldızları Ademola Lookman, Alex Iwobi ve Victor Boniface gibi oyuncuların dahil olması, olayın yankı uyandırmasına neden oldu.
Ancak kısa bir süre önce Libya milli takımından emekliliğini açıklayan Al-Musrati, Avrupa medyasının yalnızca Nijeryalı oyuncuları mağdur olarak gösteren yanıltıcı bir hikaye sunduğunu iddia etti. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Libya’nın milli takımı Akdeniz Şövalyeleri’nin Nijerya’da ilk eleme maçı için gittiklerinde benzer şekilde kötü muamele gördüğünü belirtti ve medyanın bu durumu görmezden geldiğini söyledi.
Al-Musrati, “Bu maç, Afrika Uluslar Kupası elemeleri için dördüncü tur maçıydı. Yaşananların tam gerçeği, Libya milli takımının Nijerya’da oynadığı ilk maçta yaşadıklarına karşı normal ve mantıklı bir sonuç olduğudur. Libya oyuncuları saatlerce sebepsiz yere havaalanında bekletildi ve çalışmayan otobüslere bindirildi. Bu otobüslerle üç saat boyunca yüksek askeri gerilimin olduğu bir bölgeye götürüldüler” dedi.
Eski Libya milli futbolcusu, Avrupa medyasının bu olayı Nijeryalı oyuncuların ünlü olmalarına dayandırarak tek taraflı aktardığını ve sosyal medyayı kullanarak yaşadıkları zorlukları duyurduklarını öne sürdü. Buna karşılık, Akdeniz Şövalyeleri’nin dünya çapında tanınmış yıldız oyunculara sahip olmaması nedeniyle aynı ilgiyi görmediğini savundu. Al-Musrati, Libya’nın misafirperverliğiyle tanınan bir ülke olduğunu ve bu olaydan önce hiçbir misafir takımın kötü muamele görmediğini vurguladı. Nijerya’da Libya takımının gördüğü kötü muameleye bir tepki olarak Nijeryalı oyunculara Libya’da yapılanların gerçekleştiğini belirtti.
Avrupa medyası, özellikle İngiliz basını, Nijeryalı oyuncuların kadrosunda yer alan Ola Aina ve Semi Ajayi gibi İngiliz vatandaşlığı bulunan oyuncular nedeniyle olayı yakından takip etti. Bu bağlantı, olayın medyada daha fazla yer bulmasına neden oldu ve Al-Musrati’nin tek taraflı anlatıya karşı duyduğu rahatsızlığı artırdı.
Bu olay, uluslararası futbolun karmaşık dinamiklerini, güvenlik, lojistik ve politikaların bazen futbolun önüne geçebileceğini gözler önüne serdi. Al-Musrati’nin Libya milli takımından emekli olma kararı, bu hayal kırıklıklarının doğrudan bir sonucu oldu. Oyuncu, yıllardır Libya futbolunu etkileyen yönetim sorunlarından duyduğu üzüntüyü dile getirirken, bu saha dışı sorunların hem kişisel kariyerini hem de Libya futbolunun durumunu olumsuz etkilediğini belirtti.
Sonuç olarak, Moatasem Al-Musrati’nin Super Eagles olayına ve medyanın olayı ele alış biçimine yönelik sert açıklamaları, geniş çapta dikkat çeken bir olay hakkında farklı bir bakış açısı sunuyor. Al-Musrati’nin sözleri, uluslararası futbol olaylarının daha dengeli ve tarafsız bir şekilde aktarılmasını, oyuncuların ünlü olup olmamasına bakılmaksızın her tarafın hikayesine eşit önem verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Leave a Reply